Laos’ta Treaking ve Milattan Öncesine Yolculuk
5 Gün önce Laos’ta hala kabile hayatı yaşayan, moderniteyle hiç tanışmamış ” Akha” insanlarıyla yaşadım. Gece evlerinde kaldım, şu ana kadarki en değişik tecrubelerimden biri oldu.
Akha’lar dağda kendi köylerinde yaşayan, kendi dilleri kendi özel yaşam stilleri olan bir azınlık. Ama yaşadığı dağlar öyle olmadık yerler ki, balta girmemiş ormanın içinde yürümekten başka hiç bir şekilde gidilemeyen köylerde yaşıyorlar. Bisikletiniz olsa elde götüremezsiniz bisikleti o derece yoğun orman ve yürümek için çok dar patikalar var. Pek çok kere kayıp düştüm. Düştüğün yer uçurum ama dallar yoğun olduğundan uçuruma yuvarlanmıyorsun.
Milattan önce derken çok abartmıyorum, hakikaten ulaşılmayan yerler. bir kaç örnek:
Yol: Hiç yok. Tek ulaşım yürümek. (yolda leopar tilki kaplan falan çıkarsa artık kader kısmet) Yürüdüğün patika da tam patika değil sarmaşıklarla falan kaplı dapdaracık yerler çoğunlukla
Konum: Köy güvenli olsun diye dağın tepesine kurmuşlar (leoparlar kaplanlar dağın en tepelerine daha az geliyormuş) ayrıca bölgeyi de görebilecek hakim bir noktada konumlanmak önemli eski insanlar için. (yan köy saldırırsa falan erken görebilirler). En yakın yol 40-50km ötede. (biz nehirden botla geldik, ordan 20km fln yürüdük)
Evler: Çoğu sırf tahta. Bazılarında çivi bile yok, sarmaşıklarla odunları birbirine bağlayarak evleri inşaa ediyorlar. Bazıları üşenmeyip, şehirden tenteleri sırtlarında parça parça taşıyarak getirip evlerinin çatılarını inşa etmişler. Bir çatının yapılması için 1 kişinin şehre 20 kere yürüyüp sırtında tenteyle dönmesi gerekir (yaklaşık 40-50km ötede satış yeri ve inanılmaz dağları aşıp yürümek gerek, toplam 1.000km yürüyüş sadece 1 çatı için) Evlerde mobilya diye bir şey yok, uyumak için bile yerde yatıyorsun. örtünmek için hayvan postundan bişeyler var. (turistler gele gide turistlerin kaldığı evler yorgan çarşaf falan varlığından haberdar olup, temin etmeye başlanmış.
Tuvalet: Köylerde dışarda tuvalet olur ya, burda dışarda bile tuvalet yok, rastgele bi yere yapıyorsun. (gece karanlığında köpeklere dikkat) : )
Din: Din olarak hristiyanlık müslümanlık bırakın, daha Hinduizm Budizm bile gelmemiş, eski kabile dini animizm/Şamanizm devam ediyor, çoğu Akha köylüsü diğer dinleri hiç duymamış bile. (yıl olmuş 2014, hala peygamber gelmemiş yerler var, sonra niye ateistsin) : )
Dil: Basit kabile dilleri var, çok zayıf kelime hazneli (Guide’ımız Akha dilinde yaklaşık 100 kelime biliyor ve adamlarla sular seller gibi anlaşıyor, dediğine göre zaten öğrenmesini gerektiren daha fazla kelime yokmuş) çoğu Akha köylüsü, Laos dilini bilmiyor.
Elektrik: Komple yok. Geceleri zenginler mum ışığı, fakirler direk uyku. (3-5 evde solar elektrik panelleri gördüm, ama genelde bulutlu olduğundan (muson bölgesi) çok elektrik üretmiyor. pekçoğu, hayatlarında 1 kere bile Televizyon izlememiş. Bizim Cep telefonumuz çekiyordu ama şarj edemeyecekleri için hiç birinde cep telefonu da yoktu. (normal telefon zaten yok) internetten bahsetmeye bile gerek yok.
Su: Musluğu geçin boru diye bir sistem yok. Tulumba gibi bir sistemleri de yok. O sebeple 300-500 metre aşağıdan su birikintisinden falan su taşıyorlar. Testide falan değil küçük küçük bambu kamışlarının içinde 2-3 bardaklık su taşıyorlar. Hiçbiri hayatlarında musluk bile görmemiş.
Sağlık: Özellikle dişler fenaydı. Yaşlıların çoğu diş fırçası hiç kullanmamış ve dişler çürümekten hiç kalmamış seviyedeydi pek çoğunda. Onun dışında ama dağları inip çıkmaktan doğal beslenmekten güçleri kuvvetleri yerinde bir sıkıntıları yok gibi gözüküyordu. Bizim gibi turistler dışında hiç sabun görmemişler.
Yemek: Yemek çeşitleri çok sınırlı. Pirinç artı sulu 1-2 şey yapıyorlar. Sabah akşam hep aynı şey yeniyor. Herşey odun ateşinde pişiyor.
Toplum yapısı: Keskin görev dağılımı olan aşırı ataerkil bir toplum. Erkek güvenlikten avlanmaktan (veya para bulmaktan) ve ev inşaa etmekten sorumlu. Kadın yemek yapmak çocuk bakmak su getirmekten sorumlu. Kadınlar evlenince geleneksel Akha kıyafeti giymeye başlıyorlar, batı toplumu için nişan yüzüğü neyse, bu kıyafet de Akha’lar için o. Kadınlar ayrı yerde yemek yiyor, eğlence olduğunda erkekler içki içip eğlenirken kadınlar yemek yapıp ortalık topluyorlar. (bizim ortadoğu’da az buz benzer ama çok daha aşırısı ve anlaşılması güçü. Ortadoğuda “Namus” muhabbetine kadınlar ortalıkta görünmüyorlar aklanıyorlar falan. Akha’larda öyle bir şey yok. Tek eşli yaşıyorlar karı-koca birbirine bağlı falan ama öte yandan kadın göğsü açık dolanabiliyor. (Freud’un Dinin Kökenleri / Totem ve Tabu kitabında kabilelerdeki çıplaklık sadakat vs konularla ilgili epey güzel analizleri vardı ama şu an kitap benden 5.000km uzakta)
Ekonomi: Ekonomi büyük ölçüde afyon üretimine dayanıyor(muş). Tarihsel olarak afyonun anavatanı bu bölge. (kuzey tayland – laos – kuzey vietnam ve Güney Çin [Yunnan]) afyon hasat zamanı gitmediğimden (bir de yabancılara göstermekten çekiniyorlar) konuyla ilgili köylerde pek bir şey görmedim. rehberim bir ara bana “istersen ucuza 1kg al, sonra rahat rahat içersin” diyerek afyon satmaya çalıştı gerçi ama afyonu görmek isteyince göstermedi. (alıcı olmadığımı sadece fotoğraf çekmek istediğimi anladı ondan göstermedi). patikaların kenarlarına afyon dikmişler kilometrelerce bitki uzanıyor ama kafa yapan kısımlar hep toplanmıştı. Adamlar asırlardır aynı şekilde devam ediyor.
—————–
Daha pek çok şey var ama kısaca böyle. Şu ana kadar gördüğüm en geri kalmış yerde bulundum. Orta çağda aynı köye gitsem muhtemelen o zaman da benzer hayatlar sürüyor olurlardı.
Şehirdeki otel odama gelince 1 saat duş aldım, duş ahizesinden akan suyun aslında ne kadar kıymetli olduğunu düşündüm uzun uzun keselenirken..
Treaking üzerinden 2 gün geçti ayaklarım hala ağrıyor yorgunluktan, daha yazabilceğim tonla şey var elbette ama şimdilik şöyle bi genel durum betimlemesiyle yetineyim yazı daha da uzayıp okunmaz hale gelmesin.
.
.
selam,
bhutan vizesinin günlük 200 dolar olduğu söyleniyor. bu miktar tam olarak nedir, bilgi verebilir misisniz?
olayı yanlış anlamışın sen, konu bhutan deil : ) bonus kısmı sana: http://www.dunyabirmasaldir.com/kambocya-hakkinda-yazmaya-devam-ne-cok-kisi-varmis-turkiyeden-kacmak-isteyen/