Malum havalar ısınıyor, çoğu canlıların çiftleşme mevsimi geldi. Haliyle insanlarda da bi evlilik telaşı bi böyle ne bileyim, “unutulmaz gece” mitolojisi falan başlamış durumda.
Şimdi bi kaç şeyi açıkça belirtmekte fayda var sevgili arkadaşlar, bilen bilir, şahsen ben düğünlerden tiksinirim 🙂 şimdi ayrı ayrı hepinize laf anlatmayım, kişisel bişey olduğunu düşünmeyin diye ahanda buraya yazıyorum. (geçen sene 3-4 arkadaş düğününe gitmedim diye alındılar az buçuk. vallahi de sevmiyorum düğün ortamını afakanlar basıyor)
- Düğün pagan bir gelenek. allahçı dinlere de sonradan monte edilmiş.. haliyle yapmanın hiç bir manası yok. (düğün ile nikahı karıştırmayın, burada sadece düğünden bahsediyorum. Nikah yasal hakların devri vs. olduğundan önemli bir şey. bir de 5 dakkada bitiyor, saçma bi uzunluğu yok.)
- 2 kişi sevişecek diye bütün bi salon dolusu insanın piyanist şantör eşliğinde göbek atmasının bi manası yok 🙂
- Makyaj süsü verilmiş yüz boyamalarıyla maskeli baloya dönüşüyor geceniz, fark etmiyor musunuz?
- O kıyafetlerle bir sirk oluyor ortam.
- O gelinliğe yüklenilen anlamlara yazık. Hakkaten yazık.
- Takım elbise giymeyi sevmiyorum ve dahası kösele ayakkabıyı evime sokmuyorum. Haliyle “güzel gözükme” “şık olma” algınız bana pek uymuyor.
- Dans etmeyi oldum olası sevmem. Düğünle alakalı değil, bara da gitsem köşede içkimi içerim, hoplayıp zıplamam 🙂 orda da olur öyle illa dansa kaldıran bi tip “Aaa oturmaya mı geldik” “biz biliyoruz da mı oynuyoruz” vs.. gerek yok durduk yere kendimi sıkıntıya sokmaya..
- İçki içmeyen aile büyüğüne ya da gelen konuklara ayıp olmasın diye içki servisi falan da yapılmıyor. içki yokken iyice dayanılmaz bir hal alıyor.
- Ayrıca, o kadar masrafa ne gerek var. Ne gerek var, bi salon dolusu insana bi dilim pasta ile bi bardak kola ısmarlayacağım diye bir yılda zar zor biriktireceğiniz miktarı düğün salonuna yatırmaya..
- Hem de illaki insanlar düğününüzde kusur bulacaklar. Filancanın düğününde şunlar vardı çok şahaneydi diyip diyip sizin düğününüzle kıyaslıyacaklar. (gerçi o kadar üzülmeyin, bunu zamanında sizde yapmışınızdır 🙂 )
- Ayrıca evliliği o kadar abartmayın, muhtemelen (istatistiksel olarak) 1-2 yıl içinde boşanacaksınız 🙂
- Daha da sayarım da ana fikri kavradınız diye tahmin ediyorum, düğünlerden sıkılıyorum. Haliyle alınmayın ama düğününüze gelemeyeceğim, yapacak başka işlerim var 🙂
Ama tabi balayına egzantirik bir yere gitmek istersiniz, iki başımıza napacağız orada falan dersiniz, o zaman iş değişir. (aklınıza dejenere şeyler gelmesin, evlenmeyi düşündüğünüz kişilerle o tarz iğrenç şakalar yapmayacak kadar büyüdük) Balayını o kadar abartmayıp da tatile gidip hoş vakit geçirmek olarak değerlendirirseniz, yanınıza da başka arkadaşları çağırmak isterseniz, bakın o zaman gelebiliriz işte 🙂
eğlence tatilde, napcam boyanıp da gelmiş insanların piyanist şantör eşliğinde garip vucut hareketleri yapmasını izleyerek, hem de o sıcak havada.. hiç gerek yok.
Düğün yapmayın demiyorum, hobi olarak gene yapın. yeter ki bana ilişmeyin. Ha hasbelkader ilişmişseniz ve de benden olumsuz cevap alırsanız da gönül koymayın.
Bi de unutmadan, Düğün salonları bildiğim kadarıyla kişi başı hesaplıyor fiyatı ve kişi başı 100tl gibi bişey alıyor. (yanılıyorsam düzeltin.) takı takılacak altın da o kadar bişey zaten. Yani ne siz bana kola pasta ikilisini ikram edin, ne de ben takı takayım, helalleşmiş olalım 🙂
Mutluluklar dilerim 🙂