Kişisel Nadas / Corona / Ekonomik Kriz Fırsatları & Yatırım Hedeflerim

Herkese merhaba, epey zaman oldu yazmıyorum. Umarım karantinanız iyi gidiyordur = )

Baya bomba yıl geçio.. Deprem korkusuyla başladık. İngiltere AB’den çıktı. Ardından İran ABD’yi vurdu, Türkiye Rusya Suriye savaşa gireyazdı, çekirge istilası bile oluyordu ki şu an hepsini unuttuk virüs aşağı virüs yukarı takılıoz 🙂 2020’de gördüğüm tek cesur / güzel şey metal müziğin kurucu dedesinin 71 yaşında albüm çıkarması oldu. Hem de karanlıklar prensimizin şarkısının ismi “Straight to Hell” / “Direk Cehenneme“. Tabiki tee 1969 yılında yaptığı bir N.İ.B / “My name is Lucifer, please take my hand“ değil falan ama 71 yaşında imana gelmeden öyle konuşması ve de öyle şarkı yapabilmesi… O  yaşı görür müyüm bilmiyorum da o yaşa gelirsem öyle bir bankta oturmayı dilerim =)

Krize gelirsek, en popüler matematik teorilerinden olan “Kaos Teorisi” gerçek oldu, çindeki yarasanın kanat çırpışındaki değişiklik, avrupa’da binlerce ölüme yol açtı. Hem sağlık hem de finansal kriz getirdi.

Bu yazıda birkaç başlık iç içe olacak. Öncelikle son 1-2 yıldır sosyal medya hesaplarımı nadasa bırakmıştım. Bu süreçte neler yaptığımı ve üzerinde çalıştığım projenin durumunu kabaca yazcam. Sonra ki bölümde de yatırım olaylarına “bu seviyeden x alınır mı? Dolar kaç TL olur?” temalı konulara değincem.

Öncelikle, bunlar ABD oyunu, Çinin biyolojik deneyi, rockefeller ailesinin planı hep bunlar diyenler için, bunlar aslında Terry Gilliam’ın planı diyorum. Adam 30 yıl önceden yapmış 🙂 (-ki o da La Jetee’den esinlenmiş daha da mazisi var)

 

A- 2 Yıllık Sosyal Medya Nadas Dönemim:

– Stok Video & Foto: Stok video ve foto çekmeyi en son 2017’deki balkanlar ve iran’a motorla yaptığım seyahatimden sonra ara vermiştim. Toplam video sayım 13.000 üzerinde şu an. 200.000’in üzerinde url’den erişim var. (20 civarı farklı ajans üzerinde) Satışlarım otomatik devam ettiği için 3 yıldır emekli hayatı yaşıyorum =)

– Youtube kanalım: Youtube kanalım 200.000 abone, 70 Milyon toplam görüntülenmeye ulaştı. (Aylık ortalama 1.5Milyon görüntülenme ile devam ediyor). Ama hala Türkiye’den izleyicim pek yok, ağırlıklı Amerika ve Hindistan. Kanalım da seyahat kanalı olduğu için sanırım pek tatmin edici gelir gelmiyor ama yine de kanala 5 yıldır pek bir şey yapmadığımı düşünürsem fena değil.

– Kadir Has Üniversitesi’nde Fotoğraf Dersi Veriyorum: Üniversite’de ders vermeye başladım. Geçen dönem “Advanced Photography” verdim. Bu dönem de “Basic Photography” dersini veriyorum. Geçen dönem iyiydi. Dersin yarısı teorik yarısı da pratik gidiyordu. Pratik için Gerek stüdyoda gerek Eminönü Kapalıçarşı falan gidip çekim yapıyorduk. Fakat bu dönem şu korona olayı darma duman etti. Üniversite online eğitime geçti ve muhteşem bir altyapı var. Fakat ben kendi dersim için hala uzaktan eğitim nasıl en faydalı olur emin değilim (Udemy’de Youtube’da tonla tutorial var sonuçta, üzerine bir şey katmadıktan sonra aynı şeyleri tekrar etmenin bir mantığı yok.) Üzerinde düşünüyorum hala.

– Metal Müzik & Kelle Paça: Uzak doğu seyahatlerimde hep elektronik müzik ve after party yapardık. Türkiye’de elektronik müzikten epey uzaklaştım, daha hızlı ve tempolu jazz, blues, psychedelic rock veya speed metal ağırlıklı takılıyorum. Konser Çıkışları da genelde kelle paçacıca son buluyor. Lemmy mezardan kalkıp gelse metal sonrası bizle beraber kelle paçaya  “but that’s the way i like it baby, i don’t wanna live for ever” yapıştırır mıydı acaba =)

– Triatlon: (Triatlon =  bisiklet, koşu ve yüzme ardışık yapmak) Birkaç yıl önce 20km bisiklet 10km koşu 1km yüzmeyi ardışık rahat yapabiliyordum (ardından da gece partiye gidip sabahlıyordum). 3-4 yıldır spora ara vermiştim. Haliyle hamladım baya. Son 2 aydır tekrar başlamıştım, 8km bisiklet, 4km koşu, 700 metre yüzme seviyesine gelmiştim tekrardan ki korona çıktı havuz kapandı. Şimdi evde kuruyemiş yiyip kefir içmekten göbek yine aldı başını gitti =)

– Kitap (Roman): 2 yılı geçti, yazdığım hikayeyi basmadım. yayınevlerinin / kitapçıların / dağıtımağının durumu çok kötüydü (-ki kororonadan sonra iyice mefta olabilirler). Arada kısa hikayeler de yazdım. Edebiyat benim için her daim bir sığınak bir nevi meditasyon işlevi görmüştür. Gelir elde edip etmemeyi sanatsal bir içerikte pek dert etmiyorum. İçimden gelince yazmaya devam ediyorum.

– Start Up Proje: Diğer tüm vaktim projeye gidiyor. Kendim de kodlara girdim, (aşağıda detayları paylaşıyorum) Şu an 5 kişilik bir ekibiz (freelance). Tüm vaktimi verimli bir şekilde projeye ayırmak için sosyal medyadan & haberlerden & forex’ten uzaklaştım. (son 2-3 haftadır tekrar takip ediyorum, aşağıda detaylar)

NOT: Üzerinde çalıştığım start up projem de yazarlıkla ilgili deneyimlediğim bu sorunu çözmeyi hedefliyor.

B- Proje için Aldığım Eğitimler & Edindiğim Yeni Sıfatlar:

NOT: Beni tam detaylı tanımayanlar için. Boğaziçi Psikoloji mezunuyum. Video, Fotoğraf, Yazarlık (özellikle Senaryo Yazarlığı) Sinema, Ekonomi zaten bildiğim konular, aşağıdakiler ilave. (detay için hakkımda sayfama bakabilirsiniz)

– MBA: Online MBA takip ettim. Muhasebe dersleri dışında tamamladım. Diploma kasmadım. Tahmini 150 saat civarı ders izlemişimdir. (1.5x ile izleyerek 100 saat)

– Bilgisayar Mühendisliği: Yapmakta olduğum start up’ı geliştirebilmek için bilgisayar yazılım konusunda baya bir ders takip ettim. Bilgisayarla ilgili takip ettiğim dersleri uc uca eklersem, 2.000 saate ulaşır. Detaylarını aşağıda sıralıyorum.

– Project Manager (Proje Yöneticisi): Bunda aslında pek yeni bir şey öğrenmem gerekmedi. MBA derslerinden ve Sinemadaki yapımcılıktan çok farklı değil. Yaklaşık 20-30 saatlik ek eğitim yetti.

– Product Manager (Ürün Yöneticisi / Geliştiricisi): Bunda baya öğrenmem gereken şeyler vardı. Özellikle web design UI / UX tipi konular, SEO uyumluluğu vs..  Toplam 200 saat civarı eğitim almışımdır.

– FrontEnd Developer / Vue.js (Nuxt.js): Projenin Frontend’ini Nuxt + Vuetify ile yazıyoruz. toplam 300 saatlik tutorail günlük 15 saat civarı ayırarak (1.5x hızda) izleyerek 20 günde öğrendim. Şu an kodluyorum. (2 yıl sonra bu bloga bakınca arayüzde pek çok düzeltme yapılcak yer geliyor gözüme:)

Javascript Advance: Tek seferde olmasa da kodları yazarken açıp bakmam okumam gereken şeyler çok oldu. Onları da uc uca eklersem 300 saatlik eğitimi geçer 500 saate varabilir.

Devops & AWS Mimarlığı: AWS (Amazon Web Service / yaygın ismiyle Amazon Cloud) üzerinde sertifika programlarını takip ettim. Şu an 2. Level sertifaka seviyesinde bir Amazon Mimarıyım =) Tam title = “Architect / AWS Solutions Architect Associate”. (Projenin mimarisini kabaca ben yaptım, mühendisliğini 6. level mühendis arkadaş yaptı) eğitime toplam 300 saat ayırmışımdır.

Backend: SQL, CLI / Terminal, Node.js 101, Java 101. (Backend’de pek bir iş yapmadım, sadece çalışma mantığını öğrenmek için tahmini 100 saat civarı eğitim aldım.)

NOT: Bu yazdıklarımdan bilgisayar dünyasını tamamen çözdüm sanmayın, derya deniz. Ekip olarak ilerliyoruz, onlar olmasa adım atamam. Sürekli bir yerde bir hata oluyor, bir şey oluyor çoğunlukla ekipteki arkadaşlar çözüyor.

Proje Özet: Şu an toplam 150 HTML sayfası, 300 civarı API endpoint’i olan, 8 ayrı repo’da çalışan dev bir yapı var. Yayına konsa konur duruma geldik, ama son birkaç eksiğimiz daha var onları da tamamlamayı istiyorum. Yayına girdikten sonra kodlamadan çıkıp marketinge geçmeyi hedefliyorum, o sebeple bölünmemek için öncelikle üzerimdeki ağır kodlama işlerini & testleri tamamlamak istiyorum.

 

C- Yatırımcı Arayışımı Ertelemiştim:

Kendim öğrendiğim ve geri kalanını da kendim finanse edebildiğim için yatırımcı arayışımı ertelemiştim. Ayrıca yatırımcı aramak çok uzun iş. Bir tomar toplantı gerekiyor ve sonuç alıp almama kesin değil. Yatırımcılarla toplantılarla riske girmek yerine, kendimi eğiterek sonuç almayı kesinleştirmiş oldum. Süre uzamış olsa da baya güzel bir şey oluyor. Şu an keyifli ve tatmin edici her şey = )

Marketing aşamasına gelince, pazarlama site admini vs. gibi alanlarda ek personel gerekecek. O aşamaya gelince tekrar yatırımcı aramaya başlarım.

D- İlave Yazılımcı İhtiyacı:

Frontend ve Devops şu an eksik yok. Fakat proje büyük olduğu için ara ara ilave BACKEND yazılımcı gerek olabiliyor. Minimum 3 yıl Java Spring Framework ile çalışmış deneyimli yazılımcılar ola ki bu yazıyı okursa, bir mesaj atabilir. Proje boyu genelde yatırımcıdan ziyade yazılımcı arayışı oldu.

E- Yatırım İşlemlerim:

Yukarıda da belirttiğim gibi tüm mesaimi start up projeme ayırdım. Boş vakitlerimde de üniversitede ders verip, spor yapıp konsere gidiyordum.

Şu an 5 yıldır beklediğim ABD krizi geldi, piyasa inanılmaz fırsatlarla doldu. Haliyle tekrardan takip etmeye başladım.

1- Ekonomik Kriz üzerine notlar:

Eski yazılarımda 2020 yılında ABD’de kriz olması muhtemel diye yazmıştım. Bu sebeple borsalar %40 civarı düşerken, ben %20 civarı kardayım (dolar bazında). Ekran görüntüsü aşağıda:

 

NOT: Döngüden kasıt, o yazıda anlatılan ekonomik yükseliş gerileme kriz döngüsü.

Yukarıdaki yazıyı Şubat 2017’de yazmışım. Ben bu bilgiyi ise 2015 gibi öğrenmiştim. Yani ilk söyleyen değildim, sadece erken öğrenip pozisyonumu almıştım. Ayrıca geçen yaz (ağustos 2019) Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin %35’i 2020 içinde ekonomik kriz bekliyordu. (Tam o sıralarda FED ilk faiz indirimi gerçekleştirmişti)

Yani şu an “Ekonomi çok iyiydi, virüs bozdu” gibi lafları ciddiye pek almıyorum. Virüs olmasa da kriz geliyordu, virüs balonu erken patlattı ve şiddeti yükseldi. Trader’ların da %35’i bunu 1 yıl önceden biliyordu.

Kriz kahinliği diye bir laf var da bu esasında kehanet değil. Son 150 yıllık geçmişi incelerseniz, 100yıl gelişme 50 yıl ekonomik kriz dönemi olarak geçmiş. Böyle bir geçmiş varken, “kriz beklemiyorduk” diyen ekonomistlere gülüyorum.

Ekonomi dediğiniz şey mehter marşı gibi, 2 ileri 1 geri yapar. Ama nihayetinde ilerlemiş oluruz.

2- İhtimal Vermediğim Felaket Senaryoları:

1. Felaket Senaryosu: 3. Dünya Savaşı: 29’daki Büyük buhran yokluk getirmiş. Yokluk 2. dünya savaşına yol açmış. Bir savaş ekonomisi oluşmuş ve işsizler ya karın tokluğuna üretimde çalışmış ya da asker olup ölüp gitmişler. ABD’de işsizlik anca yeterince işsizin ölmesiyle azalmış. Acı ama maalesef gerçek.

O dönem parasal genişleme denememiş merkez bankaları. 2008 yılındaki krizde denenen ve o dönemi atlatmaya yarayan yöntemi tekrar deniyoruz. Elbette bu yöntem sorunu daha da derinleştircektir ama savaşa gidilecek kadar kötü bir hikaye beklemiyorum. Devletler para basıp çözecekler yine.

2. Felaket Senaryosu: X Kişi Ölecek: Çeşitli sayılar uçuşuyor, kimi 100 milyon kişi ölecek diyor, kimi 1milyar kişi ölecek. Şahsen aşının / ilacın / çarenin birkaç ay içinde piyasaya çıkacağını ve sağlık sorununun kabaca çözüleceğini düşünüyorum.

İlacın ilk satışın başlanması da traderların fiyatlaması için kafi olur. Tüm dünyada vakaların bitmesi 1-2 yılı bulabilir ama o zamana kadar çoktan fiyatlanmış olur. Misal Turizm, Sinema ve Ulaşım başta olmak üzere pek çok sektör 1-2 yıl felaket boyutlarda etkilenebilir ama bu yazının içeriği reel sektör değil.

Piyasalar ruhsuzdur, zaten fiyatladığı düşünürse, yeni ölümlere duyarsızlaşır. İtalya’nın 700 ölümle rekor kırdığı gün İtalya borsası %3 yükselmişti. Piyasalar ile real sektörü karşılaştımayın! Piyasalar şarkıya konu olan ünlü replikteki gibi: “I love the smell of napalm in the morning. Smells like… Victory!” der.

3. Felaket Senaryosu: “Kapitalizm Çökecek”: 2. Dünya savaşından sonraki krizlerin ortak özelliği, kapitalizm güçlenerek çıkmış, zengin daha zengin zengin, fakir daha fakir olmuştur. Gelir dağılımı açılmıştır. Gerçekçi bakarsak bu krizde de farklı olacağını düşünmüyorum.

ABD şu an ordusuna sıkıyönetim yetkisi vermiş durumda. Eğer Trump ve sivil yönetim salgından şu veya bu sebeple işlevsiz hale düşerse, ABD yönetimi sanırım tarihinde ilk kez askerlere geçmiş olacak. ABD askerleri de kendi ülkesinde yönetimi sağlayamaz diyorsanız o vakit zaten yatırım konuşmanın anlamı yok =)

4. Felaket Senaryosu: Türkiye İçin Muhtemelen Hiç Konuşulmayan En Kötü Senaryolardan Biri: Aşağıda Türkiye detayına girmeden önce şunu da belirtmek istiyorum. Tayyip Erdoğan’ı ne kadar sevmesek de şu an olabilecek en kötü senaryolardan birisi onun koronaya yakalanması ve ölmesi olabilir. Biliyorum ülkenin %50-%60’ı buna sevinir muhtemelen ama ardından ülke fetret dönemine girmiş gibi olabilir. Taht kavgası çıkar direk. Virüs dolayısıyla seçimler normal yapılamaz. Özellikle şu 1-2 ay içinde olursa bu herşey darma duman olur.

Açıkcası ben bunu fiyatlamıyorum. Aşağıda ve de daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi 2023’e kadar seçim beklemiyorum. Sadece hiçbir yerde bahsi geçmediği için belirtmek istedim.

 

3- Global Piyasalarda ne olabilir?

Birkaç yıl önce yaptığım araştırmalarda, bir sonraki krizin “devletlerin borç krizi” olacağı belirtiliyordu ki şu an o durumda. ABD’nin, Almanya’nın vs. borçlarını ödeyebilecek dünya üzerinde tek bir kurum var. O da IMF. Normal şartlarda şu an ABD, IMF’den borç isteyecek duruma düştü.  Keza Japonya’sından Almanya’sına hepsi aynı durumda. Parasal genişleme yapmasalar, IMF kapısına düşerlerdi. (IMF bu kadar ülkeyi kurtarabilir miydi o ayrı konu)

Fakat FED hızlı davrandı ve piyasaya 2trilyon verdi. Diğer merkez bankaları da bunu izledi. IMF’den borç almak yerine para bastılar. Ama bu yetmeyecek.

Yine eski araştırmalarımdan dünyadaki borcu döndürmek için 300trilyon dolar gerekiyor diyorlardı. 2hafta kadar önce yeni bir araştırma raporu okumuştum, o raporda da bu rakamın 30trilyon dolar civarında olduğu yazıyordu.

Haliyle FED 2 trilyon yetmezse 5 -10 -20 diye artırarak gider ve para basarak / bilanço büyülterek vs. ABD’yi bu krizden çıkarır. FED’in açıkladığı “Sınırsız alım yapabiliriz”den kasıt bu. Darpane onların sonuçta : )

Yatırımdaki altın kural “herkes çekingense sen girişken ol, herkes girişkense sen çekingen ol”. Daha önce “kriz kehaneti” dedikleri şeyi bu sefer “gelişme kehaneti” olarak yapayım : )

Kriz global etkisi tahmini 2 yıl sürer. ABD içinde işsiz sayısı 50milyonu geçeceği konuşuluyor. 2020 kayıp, 2021 virüs sorununun çözüm hızına bağlı olarak kayıp yada toparlanma yılı olur. 2022 muhtemelen daha gerçekçi yükseliş yılı olur. 10 yılda bir kriz olduğu ve de genelde ABD seçimlerinden önce çıktığı hipoteziyle düşünürsek, 2032 yılına kadar da yeni bir ABD ekonomik krizi olmaz muhtemelen. (Türkiye özeli farklı / aşağıda)

Teknik olarak global piyasaların 2’li dip yapıp yukarı çıkışa başlamasını bekliyorum. Hemen tüm varlıklar kriz başladıktan sonra gördüğü dip seviyeyi 1 kere daha görmesi muhtemel. Genel olarak çoğu alım seviyelerim o civarlarda. Dedelerimizin dediği gibi “Time for One Last Ride” diyorum.

 

 

Mevcut Durumum (1 Nisan 2020)

85% Dolar 1$ = 1.70 olduğu zamanlardan beri elimde. Arada al sat yaptım.
10% Altın 1300$ seviyesinden almıştım. Al sat yapmadım.
3% Petrol 21$’dan yeni aldım.
1% S&P 2400$’dan yeni aldım.
0,2% Yapı Kredi Hisse 1.85 TL’den yeni aldım.
0,3% Garanti Hisse 7.70 TL’den yeni aldım
0,5% TL Günlük faizde

NOT: Proje geliştirme maliyeti için ayırdığım miktar Buradaki yüzdeye dahil değil. Aşağıdaki yüzde hesabı yaşam masrafları ve proje ödemeleri için ayırdığım miktarlar dışındaki bütçem üzerinden oranlama

GLOBAL Hedef Al Sat Fiyatları & Portfoy dağılımı

• Minimum %20 Her daim USD (bozmadan nakitte kalınacak)
• Altın 2.000$ görmeden bozulmayacak (ya da fiyatı çok cazip başka bir ürün için bozulacak)
• Aşağısı toplamı %100 olacak şekilde değil. Max oranlar. Birbirlerine geçişler olacak

Emtia (Max %50)

Petrol 18$ civarı inerse Portfolyonun %20-%30’una kadar petrol olabilir. Hedef 40$. Bekleme süresi 6-18 ay
Gümüş 13.50$ Civarından bulunursa %5’lik gümüş. (daha da düşerse aşağıda 2. Kademe alım)
Gümüş 12-13$ Arasına inerse Portfolyonun %20-%30’una kadar gümüş olabilir. Hedef 30$. Bekleme süresi 18-24 ay
Altın 1500$ Civarına inerse %5-10 eklenebilir. Hedef 2000$. Bekleme süresi 6-18 ay
Bakır 2.000$ Civarına inerse %10 alınabilir. Hedef 3.000$. Bekleme süresi 18-24 ay
HEDEF Portfolyonun %50’sinin Emtia olması. Yakalanacak fiyatlara ve alınacak oranlara göre yukarıdaki 4 emtia dağılımı değişebilir.
NOT: Petrol ve altın önden yükselip, gümüş ve bakır geriden takip edebilir. 6/12 ay sonra Kademe kademe Altın & Petrol bozup, aşağıdan hisse senedine girilebilinir.

Yabancı Borsalar (Max%40)

S&P 2200$ Civarına inerse %5 S&P
S&P 2000$ Civarına inerse %15 daha s&P (max %20 S&P)

Dax30 9000$ Civarına inerse %5 Dax30
Dax30 8350$ Civarına inerse %15 daha Dax30 (max %20 Dax30)

 

4- Türkiye Özeli: USD/TRY (Dolar / TL) – Borsa (Bist100) & Türk Hisse Senetleri

Daha önceki yazımda 2023 yılında dolar 100 TL olabilir diye yazmıştım. Aslında faizlerle iyi frenliyorlardı o patikayı yavaşlatmışlardı ama büyüme tutkusuyla faizleri tekrar düşürdüler ve kriz için daha da düşürecek çok pay kalmadı gibi. Kaldı ki krediyi çekebilecek kişi sayısı da az artık, pek çok kişi zaten kredi borçlusu. O sebeple düşük faiz = büyüme denklem de şu aşamada pek fayda etmeyecek.

Türkiye’de 2023’te seçim var ve erken seçim beklemiyorum. O tarihe kadar dolar yükselişine devam eder diye fiyatlıyorum.

Türkiye’nin kabaca iki seçeneği var, ya borç alacak ya da para basacak. (şu an özelleştirme yapmaya kalksa fiyatlar dipte, hiçbir fayda getirmez. Toplanabilecek vergi de pek yok.)

• Para basarsa anında dolar yükselir.
• Borç alırsa ilk etap düşebilir ama uzun vadede yine yükselir.

Bist yatırım yapmak için bu sebeple 2 soru var

1- Doları kaçtan bozacaksın?

Kişisel cevabım: 7 TL  üzerinde bir fiyattan dolar bozup TL hisseye girmeyi düşünebilirim. Emtia’larda yukarıda belirttiğim pozisyonları kademeli kapayarak, türk hisselerine girebilirim. Ama önce şu borçlanacak mı para mı basacak olayı netleşmesi gerekir.

2- Hangi hisselerin 1 yılda 2 kat civarı artma potansiyeli var? (sonuçta dolarda olup yatmaktansa hisse tercih ediyorsak daha büyük gelir beklentisi olmalı)

Buna evet verilebilecek “takip ettiğim” hisseler ve seviyeler şunlar:

Pegasus 15-25TL Arası inerse %5 – %10 alabilirim. Hedef 50-60TL Bekleme 24 Ay // NOT: Pegasus iflas edebilir. Devlet desteği alamazsa bu krizi atlatamayabilir. Muhtemelen alım için acele etmeyeceğim. 15’ten alsam bile iflas edip 0’a düşebilir.

THY 4-6 TL Arası inerse %5 – %10 alabilirim. Hedef 10-12 TL, bekleme 24 ay // NOT: THY buy back denilen şeyi yaptı, kendi hisselerini kendisi aldı. Haliyle yukarı çıkışta kendi hisselerini geri satacak. Bu da yukarı çıkış potansiyelini zayıflatıyor. Ama devlete ait olduğu için en azından iflas riski yok.

Yapı kredi 1.5 – 1.7 TL aralığından kademeli olarak %5 – %10 arası alabilirim. Hedef 3 TL, bekleme 12 AY // NOT: hem para basılması hem de borç alınması gecikirse, bankalar zor duruma girer. Bazı bankalar batabilir. Bu sorunun çözümünü bekleyebilirim.

Garanti 5.5 – 7 TL aralığından kademeli olarak %5 – %10 arası alabilirim. Hedef 10TL, bekleme 12 AY // NOT: hem para basılması hem de borç alınması gecikirse, bankalar zor duruma girer. Bazı bankalar batabilir. Bu sorunun çözümünü bekleyebilirim.

NOT: Bu 4 hisse toplam max % 20’yi geçmez.

 

EMLAK:

Emlak konusu benim genelde kötümser olduğum bir konudur. Yatırım aracı olarak emlak değerlendirirken genel olarak şunu düşünürüm. Banka şubelerinin %80 – %85’inde bankalar kiracıdır. Bankalar kendi şubelerini satın almazlar. Eğer emlak almak karlı bir şey olsaydı, inanın bana, senden benden önce bankalar kendi şubelerini satın alırlardı =)

Fakat şu an krizin dibinde olduğumuz ve de parasal genişleme dönemi olduğu için şu an bir fırsat olabilir. İlla ev almayı düşünenler için 2020 altın yıl olabilir. Kimse bu virüs ortamında evden eve taşınmayla uğraşmaz. Ev bakmaya bile giden olmaz. Fiyatlar çöker. Uzun vadede Parasal genişleme varlık fiyatlarını yükselteceği için, illa emlak almayı düşünenler bu yılı değerlendirebilir. (Tabi virüse yakalanma riskini de almış olursunuz o ayrı konu)

 

SON NOTLAR:

Burada söylediğim hedef fiyatlar gerçekleşmezse pozisyon değiştirmeden devam ederim muhtemelen. Haberleri çok fazla takip etmiyorum, gün içi al sat yapmak istemiyorum. Yazının başında da değindiğim gibi, çoğu vaktimi projeye ayırıyorum.

2 Yıl sonra bu yazıya beraber bakarız ne ne duruma gelmiş diye : )

Bu 2 yılda en çok dinlediğim gruplardan Katil‘in “Uçurumdaki Mevsimler” şarkısıyla yazıyı noktalayım.

Takip için:

https://www.facebook.com/dunyabirmasaldir

https://www.instagram.com/ozgur_cagdas/

https://www.youtube.com/user/OzgurCagdas

https://www.twitter.com/Ozgur_Cagdas

 

UYARI:

Burada paylaştıklarım, kişisel düşüncelerim ve işlemlerimdir. Size al veya alma gibi yatırım tavsiyeleri değildir.

Bu yazıyı, kopyala yapıştır ile kendi sitenize yüklemeniz telif hakkı ihlalidir. “Alıntı” yapmak, kaynak göstererek bir yazının belli kısmını alıp, onu kendi yorumunuzla sunmaktır, bu serbesttir. Kaynak gösterseniz bile, yazının büyük kısmını veya tamamını kopyalayıp sitenize koyup beleşçilik yapmak suçtur! (herşeyden önce google’a mesaj atıp telif ihlalini bildirince, ihlal şekline göre tüm adsense hesabınız dondurulabilir. Ayrıca telif ihlali tespit edilen websiteleri, google arama sonuçlarında konumu düşer)