Kamboçya Hakkında Güzin Ablalık Yapmak, Bazı Eski Yazılarım Ve Bir Kaç Soruya Cevap Daha
Yaklaşık 4 yıllık sitemi genelde arkadaşlar tıklardı, bir de google’dan araştıranlar bulurdu. Bir de kartvizit olarak kullandığımdan iş için temasa geçtiklerim bakardı. (Video reklam için veya model ararken falan) Aylık genelde 2.000 civarı ziyaret olurdu ortalama, tek tük 3.000’i zorlardı. Ben de reklam falan kasmıyordum hiç. Normalde blog tıklanmasını artırmak için senin de diğer bloglara girmen sürekli yorum yazıp kendi linkini bırakman falan gerekiyor. yok düzgün türkçe kullancan yok önemli kelimeyi kalın yapcan hatta link olarak işaretlicen etcen.. kasmıodum vakit alıo die.
4 yılın sonunda 5 gün falan önce virale düştü kamboçya yazım. 100.000 okumaya yaklaştı. 1.000 kusur mail 400civarı arkadaşlık teklifi geldi. Tweeter da bi okadar kişi ekledi.
Yalnız, Kamboçya’yla ilgili eski yazılarımı videolarımı kimse tıklamamış. Yani insanlar genel olarak tek bir yazıya gelip kamboçyaya gelmeye karar vermiş gibi duruyor. (muhtemelen o mesaj atanların %1’i anca gelir ama 10 kişi de olsa eksik belirtmiş olmayım)
önce eski yazılar, sonra da yeni 1-2 konuda bilgilendirme:
——————–
Eski Yazı 1: Ayda 5$’a yaşayanlar
Şimdi burada AYDA 5$”da yaşayan var. Bak saatte değil, günde değil! AYDA 5$ kazanan insanlar. Çöp toplayıcıları.
2012’de onları çekmeye gitmiştim. Onlar hakkındaki yazım ve videom şu linkten izleyebilirsiniz:
http://www.dunyabirmasaldir.com/phnom-penh-kambocya-cop-toplayarak-yasayan-kambocyalilar/
—————————
Eski Yazı 2: Ölüm Tarlaları (Killing Field)
Ayrıca Ölüm Tarlaları (killing Field) ile de ilgili bir yazı yazmıştım ve video paylaşmıştım. Pol Pot döneminde katledilenlerden kalma binlerce kafatası ve kemikten oluşan bir kule. (Yazı da biraz tarihi bilgi de mevcut)
http://www.dunyabirmasaldir.com/phnom-penh-kambocya-killing-field-stock-videolarim/
——————————-
Eski Yazı 3: Apsara Dansı
Bu da çok mühim bir şey olmasa da Apsara modeliyle çekim günü hikayem:
http://www.dunyabirmasaldir.com/phnom-penh-kambocya-apsara-dans-videolarim-dansci-sivmeng-leu/
——————————
Soru/Yorum 1: “120$’a ben de yaşar mıyım?”
Şimdi insanların en yanlış anladığı şu olmuş gibi: memur maaşı 120$ falan ise ben de o paraya burda yaşarım. Hayır yaşayamazsın!
Neden?
1- Memurlarda rüşvet yaygın, ülke Özal döneminde, memurlar işlerini biliyor.
2- Türkiyede asgari ücret 380$ falan. o parayla istanbulda çalışan bir işçi, eşini ve 3 çocuklu ailesini geçindirebiliyor (en azından bir şekilde hayatta kalıyor) Aynı paraya bir Alman bir Amerikalı gelip istanbul’da yaşayabilir mi? Bırak 3 çocuk artı bir eş geçindirmeyi, tek başına bile yaşayamaz. Belli yaşam standartlarına alıştıktan sonra zor gelir. O sebeple diyorum, İstanbul’da yaşam standardın ne ise, dengini burada %30 civarı ucuza bulursun.
———————————
Soru/Yorum 2: “Komün Kurmak”
2- bir de şöyle mesajlar geliyor: “orası muhteşem gözüküyor, orda kendi komünümüzü kursak ne güzel olur.”
Kalbinizi kırmak istemem ama bok gibi olur 🙂 Burada insanlar komunizmden zaten çekmişler çekeceklerini, sokaktaki adama kendi komünümüzü yapmak istiyorum derseniz “siktir git” der. Çok çekmişler o kafadan. (yukarıda killing field yazısında detay bol)
Burası serbest piyasa ekonomisine bağlanmak isteyen, kalkınmak isteyen bir ülke. bir önceki yazılarımı dikkat ederseniz, “insanlar fakir, fiyatlar ucuz, işveren olacaksanız gelin, hem siz kazanırsınız hem de insanların kalkınmasına vesile olun” temalı serbest piyasa ekonomisi içerikli yazılardı.
“Kendi komünümüzü kuralım” naifliğindeyseniz, Hindistan Goa’ya gidin, Kerala’ya gidin. (kerala hindistan’ın tek sosyalist eyaleti. misal temel sağlık hizmetleri bedava) Bir de Nepal Pokhara var. Gerçi hiç birinde komün falan kuramazsın ama Hippi gibi takılabilirsin en azından.
Burada yok mu, var. öyle pek çok backpacker yerleri var oluşumlar var. Ama ülke, aradığın ülke değil. Bu kafa için Goa-Kerala-Pokhara daha doğru.
————————————-
Soru/Yorum 3: “Ot serbest mi orada?”
bildiğim kadarıyla Amerika Hollanda ve Uruguay dışında yasal olarak serbest ülke yok. (muhtemelen 3-5 yıla bu sayı artar ama şu an için böyle gibi) Ama kamboçya’da ve Laos’da enteresan bir ara durum var tam yasal statüden emin değilim. (Tayland’a veya başka yerde görmedim)
“Happy pizza”, “happy shake” falan satıyorlar. (Happy, mutlu demek) Yemeklere, meyve sularına baharat veya şeker katar gibi mariujana katıyorlar. Sokak satıcısı değil, bildiğin restoran. Menusünde de yazıyor. Adamın tabelasında dev gibi yazıyor Happy Pizza diye, dükkanın önündeki pizza resimlerinde Mariujana net bir şekilde gözüküyor. Yani gizli saklı yapmıyor. Ama detayları bilmiyorum, nedir ne değildir. Kullanıcıysanız iyice araştırın nette illaki bişeyler yazmışlardır.
Bir de sırf ot için gelcekseniz, Hindistan’a gidin. Orada aşırı turistik olmayan hemen her tapınakta ekili, rahipler falan suluyor. Git kopar, para da harcamazsın. (misal ne tayland’da ne kamboçya da ne başka bir yerde hiç ekili Mariujana arazisi görmedim. bir tek Hindistan ve Nepal’de aleni olacak şekilde ekebiliyorlar.)
————————
Burası neredeyse sıfırdan yapılan ülke, onun için internet altyapısı direk Fiber Optic. hiç normal adsl görmedim (belki vardır da fiber optic görmüşken adsl araştırmadım)
Benim kullandığım marka Digi. normal fiyatı 1mbs için 12$ aylık. 10 aylık alırsan ama epey bir bonus veriyorlardı ben 10 aylık aldım bana şöyle geldi:
Aylık 11$’a
Saat 07.00-23.00 arası 2mbs
Saat 23.00 – 07.00 arası 15 mbs
Upload hızı her daim 30 mbs.
Bağlantı ücreti yok. (1 aylık alırsanız sanırım 20$ bağlantı ücreti vermek gerekiyordu)
Kablolu modem şirketten. (üyelik bitince geri veriyorsun. kaybedersen ceza 10$)
Kablosuz istersen 20$’a ekstra bir rooter veriyor.
————————
Şimdilik bu kadar, yakında yine bir update yaparım.
Esrari yemeklerde kullanmak yasal. Yemek icin kullandigini kanitlayabilirsen (rusvet) yetistiredebilitsin.
ya bak yanlış yoldasın ozgur. ofiste sıkılan, trafiğe takılan, zam alamayan, patronundan fırça yiyen, hoşlandığı kız vermeyen sana soru soruyor, hayallerine destek arıyor. bunlara cevap vermeye devam edersen işine vakit ayıramazsın. he he de geçsin. ayrıca zaten ortalıkta tonla bilgi var. sen nası gittiysen isteyende öyle gider. sen boşver bunları. var orda tonla türk zaten.
milletimizin en büyük derdi olan ot konusunda bilgi vermek açısından yardımcı olayım. ot serbest merbest değil. polis/asker yakalarsa hapse girmezsin ama 20/50/100$’ını (allah ne verdiyse artık) alırlar. çok var tamam, git otres beache sahilde açık alanda, milletin arasında, restoranda falan tüttür kimse “aa bu ot içiyor hadi polisi arayalım” demez. öyle dilediğin gibi takılabilirsin yani. ucuzda bizde 12.5’luğa denk gelen paket 5-10$. ama turistik yerlerde talep arttığı için fiyatta artıyor. ayrıca hepsi süper mal değil. paketi açıp koklaman gerekiyor. anlamıyorsan zaten kazık elde bekliyorlar.
bebekle zor. bebek olmaz yani. belki ancak phnom pehn’de falan olur. aşırı macera düşkünüyüm dersen belki. ama bezi, sütü, maması falan her yerde yok. öyle çocuğu eskrim kursuna yazdırayım bir de piyano dersi asın bizimkinin kulağı süper sanki bir deha tarzı takılacaksan uzak dur.
kiralar düşük tamam, hayatta özgürün dediği gibi ucuz ama her akşam süper eğlence diye düşünme. her akşam dışarı çıksan hayat pahalılaşır. e evde oturacaksan türkiyede otur o zaman. eğlenmek için gidecek yer sayısı kısıtlı. phnom peh sahilde FCC diye fena olmayan bir var özgürün kral yanı evine 5 dakika mesafede eski gazetecilerin kurduğu bir yer orada da hesap gayet yüksek gelebiliyor. tamam ara sokaklarda lokal yerler de var ama daha çok girl bar cinsi.
bak gitme demiyorum yanlış anlama. biz 4 senedir buralarda geziyoruz, internet üzerinden çalışıyoruz ve gayet memnunuz ama masal alemi bekleme diyorum. öyle yaşadığın şehrin dışına çıkmadıysan veya arkadaşlarla amsterdama gidip ot içmeyi büyük macera sayıyorsan kamboçya sana göre olmayabilir onu diyorum. git gez, ufkun açılsın, ortamı gör sonra taşınmayı düşün.
ozgur sana selam olsun.
ya kızdırdım galiba 🙂 açıkcası ben hiç beklemiodum böyle bi coşkulu kalabalık ama insanlar mesaj attıkca muabbet büyüdükçe hiç yoktan tanınırlığım arttı. İlerde bana olumlu dönebilir, özellikle film çekmek istersem falan. hiç bir yerde muhteşem gece hayatı var die yazmadım, o tarz soranları taylanda iktirdim sonuçta esas orda olay.
ama fiyatlar ucuz be abi, ben 10 kusur ev baktım, biri 650$ istedi, onun dışındaki hepsi 300-450 aralığındaydı.
sen nerde kalıon? ekim kasım gibi güneye incem
bence de kamboçya senin için şahane bir yer. mekan, model hepsi ucuz. biz bodrumdayız şimdi guney amerika planlıyoruz 4-5 ay veya ne kadar sürerse artık sonra şu taylandaki gir-çık vize işi durulsun tekrar oralara geleceğiz. fotograftan oturduğun evi anladım ben. kapını çalarız gelirsek. he he.
“e evde oturacaksan türkiyede otur o zaman” demişsin. Çok yanılmışsın. Evde oturmak sana göre değilse, sürekli gezip yeni yerler görmeyi, yeni insanlarla tanışmayı hayatının amacıymış gibi yaşıyorsan Kamboçya’da ne işin var? Tam tersine evde oturmak istiyorsan, olay Kamboçya’dır. Çünkü (Özgür doğru ise) birası 50 kuruştur, sigarası bir Washington’a gelir, mangallık eti 3-4 dolardır, şişe exportlar 10-11 dolardır, ve en önemlisi upload speed 180 kat daha hızlı olmasına karşın fiyatı buranın 3’de 1’i kadardır. “İnternet üzerinden çalışıyoruz” diyen birinin anlatmak istediğimi bir nebze anlaması lazım.
Eklemek istediklerim de var:
Evet, biz de internet üzerinden çalışanlarız. Fakat gezdiğinize göre çok ayrı dallarda iş yapıyor olmalıyız. Mesela Özgür; işini internetten de yürütse, elinde kamera dolaşması gereken adam. Fakat biz, internetin yavaşlığından, sansüründen, boku püsüründen işimizi bir türlü rayına oturtamayanlardanız. Aşağıdaki internet hızımıza bak. Ay başı, ay sonu, kotası, gündüzü, gecesi hiç farketmiyor. Ortalama hızımız işte bu… Biz diyorum ya; biz üç kişiyiz. Ve hepimizin de durumu böyle. Şimdi internet hızımıza bir daha bak ve 10 GB boyutundaki tek adet dosyayı internete kaç günde yükleyebilirim hesap et… Hem de bu sırada internet kullanamayacak oluşumu ve internetin olur olmaz yarıda kesildiğini de hesap et… Hayır, Hakkâri’de oturmuyorum; Marmara’nın ucunda, denizin yanındayım… Lanet olsun Araplara ve o şirketleri Araplara satıp tekelcilik yapanlara, yaptıranlara…
http://www.speedtest.net/result/3695188372.png
Biz gezmeye gelmiyoruz arkadaş; kalmaya geliyoruz. Türkiye’de insanı yaşatmadıkları için geliyoruz… Ne Türk olmanın, ne de Türkiye’de yaşamanın bu güne kadar bir faydasını görmediğimiz için geliyoruz… Her gün evden çıkıp, içip eğlenmeye değil; evden çıkmak zorunda olmayalım diye geliyoruz… İzin kullanabildiğimiz haftanın 6 günü, izin alamadığımız haftanın 7 günü 12-16 saat çalışmak zorunda kalmamak için geliyoruz. Biz krala komşu olmaya, fakire padişah olmaya, başkente adımızı yazmaya gelmiyoruz; biz karın doyurmaya, huzur bulmaya, özgür olmaya geliyoruz.
Bu ülke benim için çürümüş, bitmişti uzun zamandır… Ve arkadaşlarım bilirler, neresi olduğunun hiç önemi yok; Papua Yeni Gine olsa da, Kamçatka Oblast olsa da, Tuva Cumhuriyeti olsa da gideceğimi söylemiştim. Kamboçya’nın bizim için anlamı çok büyük.
Kalın sağlıcakla. Geldiğimizde içmeye bizim eve de bekleriz. 🙂
sinirini anlıyorum haklısın ama seninki çok spesifik bir konu. yani upload hızı ve internet fiyatları bu kadar canını sıkıyorsa, kendinden başka sorumluluğun yoksa sen git. bu arada sigara 1.5$ (marlboro ligt) 70’lik jackte bulursan 25$ civarı. he eti bilemem öyle türkiyedeki yağlı mangallık et bekleme. hayvancılık kısır biraz. sen evi bul nevaleyi topla geliriz neden olmasın.
ozgur bedelli diyorlar 20 bine. 4 k mı bedelli mi. he he.
çok şükür ikisinin de bütçesi kenarda duruo. Boşuna gelmedim kamboçyaya, çalışıp, para biriktiriom : )
site çok güzel