İnsanın davranışlarını düşünce sisteminin sistematiği için “yapay zeka” tabiri bana çok cazip gelmekte, çünkü “bilinçaltı” içgüdü” ya da “koşullanma” gibi psikolojik terimlerden çok daha kapsayıcı ve tanımlanabilir ve sınırları belirgindir “yapay zeka”nın.
Yapay Zeka, wikipedia’da “insanın düşünme yöntemlerini analiz ederek bunların benzeri yapay yönergeleri geliştirmeye çalışmaktır.” şeklinde tanımlanmakta. Misal insanın toplama yeteneğini analiz edilip, hesap makinesi geliştirilir, yürüme yeteneği incelenip yürüyen robotlar yapılır vs..
Şimdi TED’de gerçek yapay zekaların nasıl yapıldığına dair güzel bir konuşma paylaşıyorum. Gelecekte olayların nereye gideceğine dair düşünceler de var videonun içinde..
(videoya tıklayınca türkçe altyazı aktif oluyor)
.
Videoda ilginç olan nokta, Makinelere “duygu” da verebilmiş olmaları. Yani üzgünlük, kızgınlık, öfke gibi “insani” dediğimiz duyguları da taklit ettirmeyi başarmışlar. (videoyu izleyince daha iyi anlarsınız ne demek istediğimi)
Daha robotlar yolun başındalar, amca 500 yıl’dan bahsediyor.. hakkaten 500 yıl sonrasını hayal etmek zor..
Şimdi buradan hikayemle ilgili kısma gelmek istiyorum:
Sadece düşünün, Tanrıyı var kabul edelim, ve bizi nasıl nasıl yarattığını düşünelim. Ne diyor kutsal metinler, “Tanrı insanı kendi suretinde yarattı” Bu ifade aynı insanın robotu kendi suretinde yaratması gibi bir şey 🙂 İnsan kendisine bakıyor, kendisini analiz ediyor, sonra robot yaratıyor. Allah’da kendisini analiz ediyor, ve insanı yaratıyor 🙂 Biz gerçekten allahın suretindeysek, onun suretinde de böyle icat yapmalar olmalı 🙂 (ki var ki bizi ve evreni yaratmış)
Allah insanı kendi suretinde yarattı, insan da robotu kendi suretinde yarattı.
Bu yüzden, Allah’ın yaratışta bizlere verdiği zekaya “insan yapay zekası” diyorum. Kendisini analiz etmiş bir allah, kodlarını geliştirmiş ve eğlencesine göre ve de belki de bütçesi elverdiği ölçüde bizleri yaratmış 🙂
Kısacası, Eğer bir yaratıcı varsa; yaptığı tasarımları, kodlar ve yapay zekayla kontrol etmesi kuvvetle muhtemel.
“Bu yüzden, Allah’ın yaratışta bizlere verdiği zekaya “insan yapay zekası” diyorum.” Bence bu durumda bahsi geçen zekaya verilmesi gereken isim “Tanrı yapay zekası”.
Nedenine gelince; yapay zeka diye bahsettiğimiz yapının temeli insan. dolayısıyla yapay zeka diye bahsettiğimizde bu zeka insanın zekasına göre yapay. Yani insan gizli özle. Bu durumda insanın zekası söz konusu olduğunda ve onu yapay zeka olarak tanımladığımızda bahsi geçen zeka Tanrı’ nın yapay zekası olacaktır.
Şimdi şöyle, Tanrı yapay zekası diyebilmek için tanrıyı insan yaratmış olması gerekir. Benim çıkış noktam, “Tanrı Yok, onu insan uydurmuştur“ demek değil. Kutsal kitapları doğru kabul ederek, yani gerçekten de “kainatı ve insanları tanrı yarattı“ düşüncesini doğruymuş kabul edip onun üzerinde düşünmek..
Şimdi, insan robotu yarattı, bu durumda insanın zekasına “doğal zeka“ robotunkine ise “yapay zeka“ dedik. Tanrı da insanı yarattı, bu durumda, tanrının zekası “doğal zeka“ oluyor, insanınki ise “yapay zeka“. Yani insan özne değil nesne. yapının temeli insan değil tanrı. insan sadece atomlardan moleküllerden bir araya gelmiş tanrının yarattığı bir makine.. (tabi tekrar ediyorum, tanrının varlığını kabul ederek bu önermeyi söylüyorum)