bungee jumping

Bungee Jumping Günü :)

Bugün bungee jumping yaptım ilk defa 🙂 bazı arkadaşların daha önceden denediğini biliyorum ve bazı taktikler verdiğini hatırlıom. keyifli bişey yaf, hem de acaip 🙂 ama hele ki yanında atlamak için yukarı çıkıp da atlayamayan bi arkadaş olunca, çok daha eğlenceli 🙂

Aslında sabah evden çıkarken atlamak gibi bir niyet yoktu kafamda. Bildiğiniz üzere sinematek’te dslr video atölyesi yapmaktayım, atölye için çekim yapacak yer düşünürken, 2 ay öncesinden bir arkadaşıma söz vermiştim gelip çekcem onun atlayışını diye. Bu pazar atlıyordu, bizim atölyedeki arkadaşlara sordum bungee jumping çekmek isterler mi diye, keyifli olur diye gittik çekmeye.

Benim hakkaten aklımda atlamak yoktu, çünkü bir arkadaşım atlayıp bileğini incitmişti daha önceden. (atlayış sırasında tüm ağırlığın bileğine sarılı ipe bindiği için riskli biraz) hastaneye fln gitmişlerdi 2-3 gün sargılıydı bileği.. Ondan dolayı bir de tırsma ihtimali de mevcut. Sonuçta az buz değil, aşağıya çivileme bırakıon kendini, bildiğin kontrollü intihar 🙂

Neyse gittik, şakalaşmalar kahkahalar herşey güzel.. biz videolarımızı çekip atölye çalışmamızı yapıyoruz, arkadaş sırasını bekliyor.. nasıl atlasam planları yapıyor..  (ama halbuki atlayamayacağını o an bilemiyor yavrucak)

O sırada o kadar çok atlayan gördüm ki, ve hiç birinin de bileğine bişey olmadı. Herkes sapasağlam indi aşağı. Gerçi bir kişinin burnu kırılmış ipe çarpıp ama ben görmedim. Nasıl burnunu ipe çarpmayı başarmış inanın hiç bir fikrim yok ama hatalı atlamış anlaşılan ve burnunu çarpıp kırmış adamcağız.. Ama diğer efendi efendi atlayanların sapasağlam inişlerini görüp çektikçe dedim bunu ben de yapsam mı 🙂

O git gelleri yaşarken, bizim arkadaş atlamak için yukarı çıkmaya başladı. Çıkarken herşey hala güzel şakalar, espriler falan filanlar.. Neyse, yukarda kaldıkça kaldı.. biz aşağıdan bakıyoruz, tam atlayacakmış gibi yapıp, atlamıyor.. Dedik hassskt.r….  atlayamayacak heralde.. Neyse sonradan aşağıya indi vinç, dediler kamera kayıtta değilmiş.. hayde onu ayarladılar tekrar yukarı çıktı. Anam bi baktık gene aşağı iniyor. Dedik noldu, yok atlayamayacağım ben. Tabi dalga geçtik ama burada detay anlatmayacağım şimdi, belki sonra 😛

Dedim madem o atlamadı, onun yerine ben atlayım hem bileti yanmamış olur hem de ben de atlamış olurum (ne kdr iğrenç beleşçi bir insanmışım, arkadaşım orada heyecan içinde, bende empati sıfır 😛 )

Neyse tamam dediler onun yerine sen atlayabilirsin, böylece sıraya girdim başladım beklemeye.. Bizim arkadaşdan da yorumları dinliyorum nasıl bir şey yukarda olmak diye.. Sonuçta hakkaten heybetli bir yükseklik, yani alttan yukarı bakmak bile yeterince tırsınç bir şey. bir de atlayanlara daha dikkatli bakmaya başladım, kalmayım ben de orada diye,  (gün boyu 3-4 kişi atlayamadı, yukarıya çıktığı halde vazgeçti)

Neyse sıra geldi, ipleri taktılar başladım yukarı çıkmaya. çıkmadan önce sordum çalışanlara “en korkunç şey ne?” dedim, onlar da “Eğer aşağıya doğru bakarak yukarı çıkarsan insanlar gözünde yavaş yavaş küçülmeye başlar bu da acaip korkutucu olabiliyor, yukarı çıkarken yere bakma, çıktıktan sonra bak” dediler. Tamam dedim çıktım, çıkarken eleman bana şöyle tutunca, böyle atlıycan diye talimat veriyordu. hakkaten söz dinledim bakmadım aşağı. Sonra yukarı vardık bi baktım ki aşağı abovvv.. insanlar nokta.. çok acaipti yükseklik, vertigo testi gibi bir şey orası.

Tam atlıycam, farkettik ki kafa kamerama hafıza kartı takmamışlar. 🙂 haydee, aşağı indik bi kere daha neyse aldılar taktılar hafıza kartını tekrar çıktık yukarı. Ama ikinci kez çıktık ya, bende heyecan biraz arttı ne yalan diyim 🙂 Hele ki zıplayarak atlayamayacağımı söyledi ki işi daha da zorlaştırdı. Halbuki geriden zıplayarak kendimi fırlatmak çok daha cazip geliyordu. Ama eleman “Demirlerden tutunup kendini sarkıt dedi.” yani öyle bir şey istedi ki, işte tam anlamıyla tırstım 🙂 “Nasıl sarkıtayım kendimi oradan aşağı acaip yüksek” dicem manasız kaçacak diye söz dinledim başladım sarkıtmaya. Allahım, öyle pis bir his ki öyle sarkıtılmış bir şekilde aşağı bakmak, dedim yapamayacağım heralde. ve o anda bıraktım yoksa hakkaten yapamayacaktım 🙂

Düşüş anı inanılmaz bir his. Yani bir ivme alıyor vucut yere doğru giderken, ben hiç hatırlamıyorum öyle bir his. tek kelimeyle muazzam. keşke olsa da sabah akşam atlasam demiyorsan da zaman zaman atlasak hoş olur diyorsun 🙂 (sabah akşam atlamaya yürek dayanmaz şu aşamada)

Aşağı inerken de hiç beklemediğim bir şey oldu ki o beni atlayıştan daha da sarhoş yaptı. ipte aşağı yukarı zıplamalar bittikten sonra ip dönmeye başladı ben de haliyle kendi çevremde tur atmaya başladım. ama çok sağlam onlarca kez döndüm, 50-60 kez dönmüşümdür.. aşağıdan o kadar abartılcak bir şey gibi gözükmüyor ama hakkaten çok fena yapıyor o dönüş, kafam süper oldu 🙂 karnım tok olsa, o kadar dönüşe kusardım muhtemelen ki ben neredeyse hiç kusmayan biriyimdim. (o nasıl bir özellikse) 😛

Neyse indim aşağıya, hemen görgüsüzler gibi gittim bi “i did it” t-shirtü aldım (“bungee jumping atlayışını yaptım” yazan bi tshirt)

hoş bi gündü 🙂

Share:

4 comments

  1. yukarıdaki resim temsili mi, yoksa o gün mü çekildi?

    1. Temsili foto, o gün fotoğraf hiç çekmedik sırf video çalıştık

Leave a Reply


Notify me of followup comments via e-mail. You can also subscribe without commenting.